SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU-SEHV

<< 615 >>

EK SAYFA – 615-2

باب: إذا صلى خمسا.

2. (Dört Rekatlık Namazı) Beş Rekat Kılmak

 

حدثنا أبو الوليد: حدثنا شعبة، عن الحكم، عن إبراهيم، عن علقمة، عن عبد الله رضي الله عنه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى الظهر خمسا، فقيل له: أزيد في الصلاة؟ فقال: (وما ذاك) قال: صليت خمسا، فسجد سجدتين بعد ما سلم.

 

[-1226-] Abdullah r.a. şöyle demiştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Öğle namazını beş rekat kıldı. Kendisine: "Namaz(ın rekatları) arttırıldı mı?" diye sorulunca, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ne oldu ki?" diye sordu. Ona: "Beş re­kat kıldınız ya Rasûlullah!" denilince, selam verdikten sonra iki secde yaptı.

 

 

AÇIKLAMA:     AÇIKLAMA’DAN SONRA’DA HADİSLER VAR

Buharî'ye göre namaz kılan kişinin yanılmasının namazın rükünlerini eksik veya fazla yapmasına ait hükümlerin farklı olduğu söylenmiştir. Eksik yapma durumunda, önceki konuda olduğu gibi selamdan önce sehiv secdesi yapar. Fazla yapma durumunda ise selamdan sonra sehiv secdesi yapar.

 

İmam Malik ve Şafiîler'den de el-Müzenî ve Ebû Sevr de ikisini ayır­mışlardır.

 

Nevevî "Bu konudaki en güçlü görüş İmam Malik'in sonra da Ahmed'indİr" derken, başkaları ise "Aksine Ahmed'in yolu daha güçlüdür. Çünkü o, bu konu ile ilgili bütün hadisleri kullanmaktadır. Hakkında hadis bulunmayan durumda da selamdan önce secde yapar. Bu konuda Nebi'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem  hadis rivayet edilmemiş olsaydı sehiv secdelerinin tümünün selamdan önce yapılmasını kabul ederdim. Çünkü bu namaza ait bir fiildir, bu sebeple kişi bunu selamdan önce yapar" demektedir.

 

İshak'ın da görüşü buna benzemekle birlikte o şöyle demiştir: Hakkında ha­dîs bulunmayan konuda, namazda fazladan fiil yapma ile eksik yapmak birbi­rinden ayrılır. O, kendi görüşünü Ahmed İbn Hanbel ile Malik'in görüşlerinden yola çıkarak belirlemiştir. Görüldüğü kadarıyla da bu, en adil görüştür.

 

Davud ise zahirîliğine bu konuda da devam ederek şöyle der: "Sehiv secde­si yalnızca Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem  secde ettiği durumlarda meşru­dur."

 

Şafiî'ye göre sehiv secdelerinin tümü selamdan önce yapılır.

 

Hanefîler'e göre sehiv secdelerinin tümü selamdan sonra yapılır. Hanefîler bu konu başlığı altında rivayet edilen hadisleri esas almışlardır. Ancak bu şu yönden eleştirilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem  namazda fazladan bir fiil yaptığını ancak insanların kendisine "Namazın rekatları mı arttırıldı?" diye sor­masından sonra anlamıştır. Alimler, bu durumda sehiv secdesinin selamdan sonra yapılacağı, çünkü selamdan önce hata yaptığını bilmediğinden bunu o zaman yapmasının imkansız olduğu görüşünde ittifak etmişlerdir.

 

 

باب: إذا سلم في ركعتين، أو في ثلاث، فسجد سجدتين، مثل سجود الصلاة أو أطول.

3. İki Veya Üçüncü Rekatta (Yanlışlıkla) Selam Verildiğinde Namaz Secdeleri Gibi Veya Daha Uzun İki Secde Yapmak

 

حدثنا آدم: حدثنا شعبة، عن سعد بن إبراهيم، عن أبي سلمة، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: صلى بنا النبي صلى الله عليه وسلم الظهر أو العصر، فسلم، فقال له ذو اليدين: الصلاة يا رسول الله أنقصت؟ فقال النبي صلى الله عليه وسلم لأصحابه: (أحق ما يقول). قالوا: نعم. فصلى ركعتين أخريين، ثم سجد سجدتين.قال سعد: ورأيت عروة بن الزبير صلى من المغرب ركعتين فسلم، وتكلم، ثم صلى ما بقي، وسجد سجدتين، وقال: هكذا فعل النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-1227-] Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize Öğleyi -veya ikindiyi- kıldırdı. (İkinci rekatta) selam verdi. Zü'l-yedeyn O'na Sallallahu Aleyhi ve Sellem : "Ey Allah'ın Resulü namaz kısaldı mı?" diye sordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashabına: "Söylediği doğru mu?" diye sordu. Ashab: "Evet" deyince, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki rekat daha kıldırdı, sonra iki sehiv secdesi yaptı.

 

Sa'd şöyle demiştir: Urve İbn Zübeyr'in akşam namazını İki rekat kıldığını gördüm. Selam verdi ve konuştu. Sonra (yanıldığını anlayınca) eksik kalan rekatı kılarak iki sehiv secdesi yaptı ve  "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de böyle yaptı" dedi.

 

 

باب: من لم يتشهد في سجدتي السهو.

4. Sehiv Secdelerinde Teşehhud Okumamak

 

-وسلم أنس والحسن ولم يتشهدا. وقال قتادة: لا يتشهد.

Enes ve Hasan, Selam vermişler, teşehhüd okumamışlardır. Katade: "Teşehhüd okunmaz" demiştir.

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك بن أنس، عن أيوب بن أبي تميمة السختياني، عن محمد بن سيرين، عن أبي هريرة رضي الله عنه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم انصرف من اثنتين، فقال له ذو اليدين: أقصرت الصلاة أم نسيت يا رسول الله؟ فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (أصدق ذو اليدين). فقال الناس: نعم، فقام رسول الله صلى الله عليه وسلم فصلى اثنتين أخريين، ثم سلم، ثم كبر، فسجد مثل سجوده أو أطول، ثم رفع.

 

[-1228-] Ebu Hureyre r.a. Şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem (dört rekatlı bir namazda) İkinci rekat'tan sonra namaz'dan çıktı. Zü'l-yedeyn: "Ey Allah'ın Resulü! Namaz mı kısaldı yoksa sen mi unuttun?" deyince; Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Zü'l-yedeyn doğru mu söyledi?" diye sordu.

 

Cemaat "Evet" dedi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kalkarak iki rekat daha kıldı, sonra selam verdi. Ardından tekbir getirerek daha önceki secdeleri gibi yahut daha uzun secde etti, sonra başını secdeden kaldırdı.

 

 

حدثنا سليمان بن حرب: حدثنا حماد، عن سلمة بن علقمة قال:

 قلت لمحمد: في سجدتي السهو تشهد؟ قال: ليس في حديث أبي هريرة.

 

Seleme İbn Alkame'den rivayet edildiğine göre o Muhammed'e "sehiv secdesinde teşehhüd okunur mu?" diye sormuş, Muhammed "Ebu Hureyre'nin hadisinde bu yok" demiştir.

 

 

AÇIKLAMA:     Burada kasdedilen, namazı bitirme selamından sonra sehiv secdesinin ya­pılması durumunda bunlardan sonra teşehhüdün olmamasıdır. Selamdan önce sehiv secdesi yapılırsa alimlerin çoğunluğuna göre kişi teşehhüdü tekrarlamaz.

 

Tirmizi’nin Ahmed ve İshak'tan rivayetine göre selamdan sonra sehiv secdesi yapan kişi teşehhüd okur. Bu Malikiler'in bir kısmı ile Şafiîlerin görüşüdür. Ebû Hamid el-Isferayinî bunu Şafiî'nin önceki görüşleri arasında zikretmiştir. Ancak Muhtasaru'l-Müzenî'de el-Müzenî şöyle demektedir: Şafiî'nin şöyle dediğini işit­tim: Kişi selamdan sonra sehiv secdesi yaparsa teşehhüd okur. Selamdan önce sehiv secdesi yaparsa ilk teşehhüd onun için yeterlidir.